16 Aralık 2008

BAYRAM ÇİKOLATASI VE MUTLU HABERLER...

Geç kalınmış bir bayram mesajı. Mazeretim çok sağlam, görünmüyor ama varlığı ile (sabırla gelmesini beklediğimiz) bize tarifsiz duygular tattıran bir bebek büyüyor içimde. Uzun zamandır yazamıyor olmamın sebebi, hamileliğin ilk üç ayı yaşanan uyku ve yorgunluk hallerim. Ama artık 13 haftalık bir bebişin rahatından sorumlu müstakbel annesi olarak kendimi çok daha iyi hissediyorum. uzun süredir resimleri çekilen fakat yayınlanamayan tarifleri artık yazmaya hazırım. En yeni örnek bayram çikolatalarım. Cesaret edip keşke daha fazla yapsaydım dediğim çikolata topları "chocolate truffe" tarifi için;

Malzemeler
300 gr. bitter çikolata (ben acı sevmem çikolata dediğin sütlü olur diyorsanız, bitter-sütlü karışık kullanın)
200 ml. krema
1 tatlı kaşığı tereyağ
1 kase dolusu çikolatalı kek
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
Kaplamak için; kakao, hindistan cevizi, fındık parçaları, meyve şekerlemesi, pudra şekeri, eritilmiş çikolata v.b.
Öncelikli olarak çikolata toplarını hazırlamaya çikolataları bir bıçak yardımıyla küçük parçalara ayırarak başlıyoruz. Isıya dayanıklı derin bir kabı önceden kaynatılan suyla doldurulmuş daha geniş bir kabın içine yerleştiriyoruz. Burada önemli olan suyun hala kaynamaması çünkü direk ısıyla temas çikolatanın yapısına zarar veriyor. Ayrı bir yerde kaynattığımız kremayı ve kestiğimiz çikolata parçalarını bu kabın içerisine koyuyoruz. Çikolatanın yavaş yavaş eridiğini göreceksiniz. Pudra şekeri, tereyağ ve vanilyayı da karışıma ekleyip karıştırarak pürüzsüz bir karışım elde ediyoruz. Ayrı bir yerde rendelerek ufaladığımız kek parçalarını da çikolatalı karışımın üstüne dökerek bir kaşık yardımıyla iyice karıştırıyoruz. Artık sıcak suyun içinden kabımızı çıkartabiliriz. Oda sıcaklığında her yarım saatte bir karıştırmaya devam ederek soğuttuğumuz çikolatalı karışımı üstünü streç filmle örterek buzdolabına kaldırıyoruz. Bir gece beklettikten sonra oda sıcaklığında 15-20 dk.'da şekil almaya hazır hale gelen karışımdan toplar yapıp neyle kaplamak istiyorsak o malzemeye buluyoruz. Ben üçe farklı malzeme kullandım: kakao, hindistan cevizi ve kırılmış fındık. Bir dahaki denememde içindevişneli kek kullanıp üstünü eritilmiş çikolata ile kaplamayı düşünüyorum. Bu arada tarifteki kek çikolata toplarının içini daha yumuşak kıvamlı yapıyor. Aslında hazırlaması kolay fakat bir miktar sabır istiyor. Sevdikleriniz için çok özel bir hediye olan çikolatalar için vakit ayırmaya değer. Afiyet olsun...


31 Ekim 2008

KREMALI BROKOLİ ÇORBASI



Brokoli C vitamini deposu olmasının yanısıra, özellikle meme kanseri gibi kadınlar için çok önemli rahatsızlıkları önlemede birinci sırada gelmektedir. Peki bu küçük çiçeksi sebzeyle neler yapabilir diye düşünürken, daha önce yaptığım mantarlı çorbayla çok benzer bir tarifle brokoli çorbası hazırladım. İnanın bana tadı beklediğimden çok çok daha leziz oldu.

Malzemeler

1 orta boy brokoli

1 orta boy soğan

500 mg. süt (2 su bardağı)

1 çorba kaşığı un

Tuz, 1 kaşık zeytinyağı

Hazırlanışı

Temizleyip küçük parçalara bölünen brokoliler 2 su bardağı suyla haşlanır. Yumuşadıktan sonra süzgeçe alınan brokolilerin haşlama suyu sonradan çorbaya ekleneceği için bir yerde saklanır. Haşlanmış brokoli doğrayıcıda püre haline getirilir. Yine doğrayıcıda iyice küçültülen soğan tavada sarartılır. Üzerine püre brokoli eklenerek iyice karıştırılır. Ayrı bir tencerede 1 kaşık un ile yağ kavrulur. Üzerine azar azar süt ilave edilir ve kremamsı bir karışım elde edene kadar sürekli karıştırılır. Haşlama suyundan ayrılan 1 bardak su da sütlü karışıma ilave edilir ve kaynama noktasına getirilir. Karışım kaynamaya başlayınca içine brokoli ve soğanlı püre ilave edilir ve birbirine tamamen karışması için bir süre karıştırılır. Tuz ile tatlandırılan çorba servis edilmek için hazırdır. Afiyet olsun...

12 Ekim 2008

GECEYARISI DOĞUMGÜNÜ PASTASI

Sevgili eşim görmesin diye ne çabalar sarf ettiğim, dolabın arkalarına doğru itip önünü kapatmaya çalıştığım bu tiramisu, Özgür için doğumgünü pastası. Okuldan geldikten sonra hazırladığım tiramisunun tarifine buradan ulaşabilirsiniz.
Geceyarısı en sevdiği pastayı üstünde mumlarla karşısında gören eşim için tam bir sürpriz oldu.

Birlikte yaşlanmak için yola çıktığımız canişkom, iyi ki doğmuşsun...

İKİ KİŞİLİK DOĞUMGÜNÜ YEMEĞİ

Henüz küçük bir aileyiz. Sevgilimin en sevdiği yemekler tamam, masa hazır, mumlar da yandı. Güzel bir akşam yemeğinden sonra dün geceden kalan pastadan büyük bir dilim kapıldı. Daha ne isteyelim ki...

Doğumgünü menümüz eşimin en sevdiği yemeklerden hazırlandı.

* Tavuk suyuna hazırlanmış mantı çorbası

* Lazanya

* Tavuk Şnitzel

* Narlı meksika fasulyesi

* Gavurdağı salatası

ANNEMİN KÖFTELERİ

Yıllar önce okul çıkışlarında yada bir nedenle okula gitmediğim günlerde annem beni alır ve öğretmenlik yaptığı kendi okuluna götürürdü. onun sınıftaki duruşu, öğrencileriyle ilişkisi ve beni biraz da kıskandıran öğrencilerinin ona karşı hayranlıkla bakışları hala gözlerimin önündedir. Geçen seneye kadar akrabalara ve arkadaşlara istekle anlatılan derslerle geçiştirilen belki de o zamanlardan itibaren belleğime işlenen bir öğretmenlik durumu, üniversitede işe başlamamla tekrar gün yüzüne çıktı. Öğrencilere mimarlıkla ilgili kavramları aktarırken onlarda gördüğüm merak, annemin öğrencilerinin gözlerini hatırlatıyor ve doğru birşeyler yaptığımı anlıyorum. Şimdi nereden geldim ben buraya; eve yorgun dönüşlerim sonunda buzluğumdan annemin bu günler için hazırladığı hazır yemekleri her çıkardığımda iyi ki anneme yakın oturuyorum diyorum. Zaten uzaklaşmayı hiçbir zaman düşünememiştim. Anacığım sağ olsun; köfteleri yoğurup gönderir, ben de hazır malzemeyle yemeği yapar aferini alırım :) Çok karışık oldu ama bu köfteler nedense bana bugünlerde sıkça anımsadığım çocukluğumu hatırlattı. Belki de sebebi görülemeyecek kadar küçük bir canlının çocukluğuna rehberlik yapacağım içindir. Korkuyorum...
Köfteler için,
1/2 kg. kıyma
1 soğan
1 yumurta
Tuz,
1 çay k. karabiber
1/2 tatlı k. pul biber
3 patates
2 domates
2 sivri biber
kekik
1 yemek k. domates salçası
Hazırlanışı
Köfteler için rendelenmiş soğan ile kıyma ve baharatlar karıştırılır ve köfteler hazırlanır. Tabanı zeytinyağı ile hafifçe yağlanmış bir fırın kabının altına 1 cm. kalınlığında halka kesilmiş patates dilimleri yayılır. Ardından köfteler patateslerin üstüne yerleştirilir ve herbiri yarım ay şeklinde dilimlenmiş domates dilimleriyle sonlandırılır. Aralarına isterseniz iki parçaya ayrılmış sivri biber eklenir. Domates salçası bir bardak sıcak suda eritilir ve içine kekik katılır. Sıvı malzeme köftelerin üstüne dökülür. 170 derece fırında 30 dk. folyoya sarılı, 30 dk. üstü açık bir şekilde pişirilir. Afiyet olsun...

FIRINDA DOMATES PEYNİR

Kahvaltıya çok yakışan ve pratik bir tarif olan fırında domatesli peynir için gerekli malzeme yazın güzellerinden domates, küp şeklinde kesilmiş beyaz peynir, kokusuyla sarhoş eden dağ kekiği, pul biber, 1 kaşık zeytinyağı. İstenilen miktarda çoğaltılabilecek malzemeyi karıştırıp fırın kabına alın ve fırının üst bölmesinde 180 derecede 10-15 dk. pişirin. Afiyet olsun...

SUSAMLI OMLET


CEVİZLİ KETEN TOHUMLU KÖY EKMEĞİ

Aslında bu ekmeği ben yaptım diyemem. Hazır köy ekmeği unu karışımına birkaç malzeme ekledim ve ortaya böyle pofuduk birşey çıktı. Ekmeği kutunun üstündeki tarife göre yaptım, ek olarak yarımşar su bardağı ince çekilmiş ceviz içi ve keten tohumu ilave ettim. Afiyet olsun...

PAZAR KAHVALTISI

Pazar kahvaltısı benim en sevdiğim öğünlerden biri. Evlenmeden önce annemlerle yaşadığım o güzel sabahları şimdi kendi evimde devam ettirmeye çalışıyorum. Bu pazar da, iki haftalık tatilden sonra işe dönmeden önceki son pazar olması ve bolca keyif depolanma gerekliliği yüzünden ayrı bir önem taşımaktaydı. Erkenden geçildi tezgahın başına. Dün gece pişirilen ekmek fırında beklerken, küp küp doğranmış domates ve beyaz peynir bir fırın kabına kondu. Üzerine pul biber ve kekik eklendi, zeytinyağı gezdirildi ve doğru fırına verildi. Bu arada yağsız teflon tavada 1 tatlı kaşığı susamın rengi döndürüldü. Üzerine 2 yumurta, 2 yumurta beyazı ve yarım bardak sütle hazırlanmış karışım döküldü. Yumurtanın altı katılaşmaya başladığında üstüne tel tel ayrılmış uzatma peyniri eklendi ve yuvarlağın iki yanı ortada birleşecek şekilde kapatıldı.
Tarçın ve karanfille tatlandırılan yeşil çay fincanda, kahvaltılıklar da masadaki yerini aldı. Böylece acelemiz olmadan sohbetle tatlandıracağımız bir pazar sabahı için herşey hazır oldu.

GÜLLAÇ

Ramazan ayında raflarda ön sırayı alan güllaç, aslında yılın diğer zamanlarında da rahatlıkla yenebilecek hafif bir tatlı. Ben 6 adet güllaç yaprağı için 1 lt. süt 9 yemek kaşığı toz şeker ve bir paket vanilya kullanıyorum. Üzerini de ceviz ve bulabilirsem nar ile süslüyorum.

İFTAR MENÜSÜ 2

Özellikle ramazan ayının son haftasına denk getirdiğim iznim de bitti. İftara davet etmek istediklerimizin ancak yarısını ağarlayabildik. Büyük özenle hazırladığım iftar sofrasının resmini de kalabalık misafirimin telaşı içinde çekmeyi unutmuşum. Genellikle sebze ağırlıklı hafif yemekler yapmayı tercih ediyorum. Yuvalama çorbası her iki misafir grubundan beğeni topladı. Bunun yanında ilk defa denediğim asma yaprağına sarılı portakallı kereviz, humus ve haydari de lezzetliydi. Salata olarak hazırladığım gavurdağı salatası da emeğinin hakettiği tadı ortaya çıkardı. Herkesin gelecek ramazanlarda da bereketli sofralara ağız tadıyla oturması dileğiyle...

19 Eylül 2008

MÜSLİ KURABİYE

Bu tarife bayılacaksınız çünkü istediğiniz kadar yiyebileceğiniz YAĞSIZ, UNSUZ ve ŞEKERSİZ bir kurabiye. Kim istemez ki, bir kurabiyenin sağlıklı olduğunu bilerek yemeyi, üstelik kalori hesabı da yok... Tarif Heidi Swanson'dan. Ben birkaç değişiklik yaparak kendi mutfağımdakilerle hamur hazırladım. Yeşil çayımızın yanında ikişer taneyi afiyetle yedik. Geri kalanı da soğuk sütle yemek üzere sahura sakladık. Nasıl bir tadı olacağını merakla beklediğimiz için fırından çıkar çıkmaz sıcak yediğimiz kurabiyeler biraz soğuduktan sonra asıl kıvamını buldu.
Malzemeler
3 orta boy muz
1 paket vanilya
1 kahve fincanı bal
2 su b. müsli
1/3 su b. hindistan cevizi
2/3 su b. badem
1 çay k. tarçın
1 çay k. kabartma tozu
40 gr. çikolata

Hazırlanışı
Bir karıştırma kabında muzları çatalla ezerek püre kıvamına getirin. Üzerine vanilya ve balı ekleyerek kurabiye hamurunun sıvı kısmını tamamlayın. Başka bir yerde müsli, hindistan cevizi, badem, tarçın, kabartma tozu ve küçük parçalara kestiğiniz çikolatayı karıştırarak sıvı malzemeye ekleyin. İyice birbirine karıştırıldıktan sonra kurabiye harcı, yağlı pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine bir kaşık yardımıyla 2 cm aralıklı paylaştırılır. Fırının en üst bölmesinde 15 dk. pişirildikten sonra dışarı alınır. Eğer kurabiyeler tepsi üzerine biraz yayılmışsa hiç üzülmeyin sıcakken düzelttiğiniz kurabiyeler soğuduklarında şekillerini koruyorlar. Afiyet olsun...

17 Eylül 2008

PATATESLİ TAVUK BUTLARI

Tavuk, bizim ailemizde kırmızı ete göre daha fazla tercih edilmekte. Bunun en önemli sebebi de, beyaz eti seven bendenizin yemekleri de bu doğrultuda yapmam. Her zaman aynı çeşit yemek yapmaktan sıkıldığım için değişik tavuklu tarifler denemekten kendimi alıkoyamıyorum. Bunlardan biri de, amuda kalkmış gibi duran tavuk butları. Havada asılı gibi duran bu parçalar altlarında duran patates dilimlerinden destek alıyorlar aslında. Masaya renk katan bir sunumu var, denemenizi tavsiye ederim.



Malzemeler
10 adet ızgaralık derileri soyulmuş tavuk butu (zeytinyağı ve kırmızı biberde bekletilmiş)
4 orta boy patates
1 büyük soğan
3 domates
2 sivri biber
1 y.k. domates salçası
1 y.k. biber salçası
3/4 su b. sıcak su
Zeytinyağı
Pul biber, Karabiber, Biberiye, Kekik, Tuz
10 adet 10x10 cm. folyo parçaları

Hazırlanışı
Yemeği hazırlamaya öncelikle patatesleri dilimleyerek başlıyoruz. Nasıl görmek istiyorsanız öyle dilimleyeceğiniz patatesler, yemeğin pişeceği fırın kabına (tavukların amuda kalkabilmesi için biraz derin olmasında yarar var) alınır. Üzerine zeytinyağı, halka kesilmiş soğan dilimleri, salça ve baharatlar eklenerek karıştırılır. Tüm malzemeyi eşit şekilde patateslere bulaştırdıktan sonra sıra tavuk butlarını giydirmeye gelir. 10x10 cm. ebatlarında kesilen folyo parçaları önceden yağ ve kırmızı biberle terbiye edilen tavuk butlarının kemikli kısmını örtecek ve rahat tutulabilecek şekilde sarılır. Fırın kabında duran patateslerin arasına tavuk butları baş aşağı batırılır ve sabit durabilmeleri için yanlardan destek yapılır. Kabukları soyulmuş domates dilimleriyle ikiye bölünmüş sivri biberler aralara paylaştırılır. Üzerine sıcak su ilave edildikten sonra üstü tamamen folyoyla örtülerek 200 derece fırında yaklaşık 35-40 dk. pişirilir. Afiyet olsun...

14 Eylül 2008

FRAMBUAZ SOSLU CHEESECAKE

Annemin hazırladığı iftar yemeğine ben de, frambuaz soslu cheesecake yaparak gittim. İlk kez denediğim bir tarif olması ve ancak iftardan sonra kıyısından köşesinden tadabilecek olmam biraz endişelendirdi beni. Ancak görüntü ve kokudan tarafımdan tam not alan pastanın tadı da bu ikisini aratmayacak güzellikteydi. Tarifi ararken gezindiğim bloglarda karşılaşılan ortak sorunu ben de yaşadım, keki fırından çıkardıktan sonra tam anlamıyla ortadan yarıldı. Neyse ki bu olasılığı düşünerek ayırdığım çırpılmış krema ve hazırladığım meyveli sos imdadıma yetişti de yarık başarıyla dolduruldu. Ev Cini'nin blogunda yayınladığı ve onun da 125 best cheesecake recipes / George Geary isimli yemek kitabından edindiği şeftalili cheesecake tarifini biraz değiştirerek hazırladığım pastanın yapımını anlatıyorum. Tarifin sonunda farklı yerlerde okuduğum cheesecake yapımında dikkat edilmesi gerekenleri listeledim, aman dikkat :)
Malzemeler
Dolgu Malzemesi;
4 paket labne peynir
1 kutu 250 mg. krema
1 bardak toz şeker (250 ml. su bardağı)
4 yumurta (oda sıcaklığında)
1 tepeleme yemek kaşığı un
1 paket vanilya
Taban Malzemesi;
1 paket Yulaflı Bisküvi (ben Eti Burçak kullandım)
3 y.k. eritilmiş tereyağı
1 su b. orta irilikte çekilmiş ceviz
1 paket hazır meyveli sos karışımı (benim gibi acil yetiştirenler için)
Pastanın yapımına öncelikle taban malzemesini yaparak başlıyoruz çünkü dolgu kremasını hazırlarken bu tabanı buzlukta donmaya bırakacağız. 1 paket bisküviyi robotta çekerek inceltiyoruz. İçine orta irilikte çekilmiş ceviz içi ve erimiş tereyağını da ekleyerek yoğuruyoruz. Pastayı pişirirken kelepçeli kek kalıbı kullanmak gerekiyor. Tabanını yağladığımız kalıba bisküvili harcı parmaklarımızla sıkıştırarak yerleştiriyoruz. Bu aşamada ben bir dahaki yapışımda tabana yağlı kağıt sermeyi planlıyorum. Dolgu kremasını hazırlarken tabanı buzlukta bekletiyoruz.
Pastanın iç harcının hazırlanmasına kremayı çırparak başlıyoruz. Yoğunlaşmış bir krema haline geldiğinde 1 bardak kadarını ayırıp geri kalanı süs için buzdolabına kaldırıyoruz. Elimizdeki bir bardak kremanın içine şekeri de ilave ederek orta hızda çırpmaya devam ediyoruz. Oda sıcaklığındaki yumurtaları kremalı karışıma teker teker ilave ederek çırpmaya devam ediyoruz. En son un ve vanilyayı da ekleyip karıştırıyoruz.
Buzluktan çıkardığımız kalıba iç harcı döküyoruz. İsteğe bağlı olarak harcın yarısını döküp araya sevdiğiniz meyvelerden ince dilimler de ekleyebilirsiniz. harcın üstünü düzelttikten sonra bir kaç kez tabanı tezgaha vurmakta fayda var. Böylece harcın içindeki hava kabarcıkları yüzeye çıkıyor ve pasta fırında pişerken üstünde boşluklar oluşmuyor.
Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında ilk 15 dk. kapağı açık, sonra ısıyı 150 dereceye düşürerek 55-60 dk. üstü hafif kızarana dek pastamızı pişiriyoruz.
Fırından çıkardığımız keki ılınması için tel ızgara üstünde bekletiyoruz. Soğuduktan sonra üstünü streç filmle kapatıp buzdolabında en az 4 saat, en iyisi bir gece bekletiyoruz. Servis yapmadan en az 2 saat önce üstünü süslemek için ayırdığımız kremayı bir spatula yardımıyla kekin üstüne yayıyoruz. Bunun üstüne de, hazırladığımız frambuaz yada herhangi bir meyveli sosu dökerek, soğuması için tekrar buzdolabında beklettikten sonra kekimizi afiyetle yiyoruz.
Önemli Notlar;
- Dolgu malzemesinin hepsi oda sıcaklığında olmalı,
- Kelepçeli kalıbın alt ve yan yüzeylerinde yağlı kağıt kullanırsanız pastayı kalıptan çıkarırken rahat edersiniz.
- Pastanın fırında piştiğini anlamak için kalıbı hafif salladığınızda kekin göbeği de biraz sallanmalı, sonradan o yumuşaklık gidiyor ama çok pişirirseniz beklenen kıvamda olmuyor.
- Eğer fırınınızda turbo özellik varsa kullanmayın, bırakın yavaş ama emin adımlarla pişsin.

İFTAR MENÜSÜ 1


Ramazan geliyor geldi derken yarısını bitirmişiz bile. Biz oldukça kalabalık bir aileyiz ve ben bu durumu çok seviyorum. İnsanın çevresinde sevdiklerini ve büyüklerini bir arada görmesi çok huzur verici ve güvenli bir ortam oluşturuyor. Ama ne yazık ki, herkesin koşturması gereken bir yerlerin her daim varlığından eksiksiz bir araya gelmemiz her zaman mümkün olamıyor. Ramazanda verilen iftar yemeklerinin güzelliği de işte buradan geliyor. Herkesin durup soluk aldığı ve huzurla masaya oturduğu daha nice iftar sofraları hazırlamamız dileğiyle...

Aslında bu iftar menüsü annemin hazırladıkları. Geçen hafta teyzeme gittiğimde fotoğraf makinemi almadığım için o menünün resimleri yok. Artık teyzeme bir daha gitmemiz gerek, ne yapalım :)

Annemin iftar menüsü



Kırmızı mercimek çorbası

Fırında fasulyeli güveç

Fırında mantar soslu tavuk

Şehriyeli pilav

Zeytinyağlı yaprak sarma

Zeytinyağlı barbunya

Ispanaklı börek

Buharda sebze sote

Salata

Güllaç (Sezen'den)

Şekerpare (Teyzoştan)

Frambuaz soslu cheesecake (selenden :))

10 Eylül 2008

HANGİ BALIK NE ZAMAN YENMELİ


OCAK
Uskumru, lüfer, palamut, istavrit, lezzetlerini muhafaza eder.
Kefal ve hamsi tam yağlı durumdadır.
Çinekop, kofana, minekop boldur.
Midyenin mevsimi başlamıştır.
Tekir, kırlangıç bolca avlanır.
ŞUBAT
Bu ayda kalkan mevsimi başlar, mayıs sonuna kadar devam eder.
Tekir bol çıkar, uskumru, lüfer ve palamut yağını kaybetmeye başlar.
Gümüş balığı, kefal, derepisisi, minekop ve midye lezzetle yenir.
MART
Kefal, levrek ve kalkanın en lezzetli zamanıdır. Uskumru ise çiroz olmaya başlar.
NİSAN
Kalkan lezzet bakımından yine başta gelir ve en bol zamanıdır.
Mercan, levrek, kılıç, kırlangıç bolca çıkmaya başlar. Dolayısıyla diğer aylara göre bu ayda balık daha boldur.
MAYIS
İstakoz, levrek, barbunya, dilbalığı, tekir, kılıç, kırlangıç, pavurya, karides, iskorpit zevkle yenir.
Kalkan yavrusu ve gelincik çıkmaya başlar.
HAZİRAN
Bu ayda balıklar az tutulur, geçici olarak Karadeniz'e giderler. Dip balıkları da yumurtalarını dökmüş olduklarından, dağınık gezerler. Bu sebeple haziran ayı verimsizdir.
TEMMUZ
Sardalyanın mevsimi başlamıştır. Ekim ayı sonuna kadar lezzetini devam ettirir.
Tekir, barbunya yine lezzetini devam ettirir.
Istakoz ve pavurya bolca çıkar.
AĞUSTOS
Çingene palamudu mevsimi açar.
Sardalya, kılıç, mercan, sinağrit, ıstakoz ve pavurya yine lezzetlidir.
EYLÜL
Sardalya ve kılıç lezzetini devam ettirir.
Palamut irileşmiş olur.
Lüfer, kolyoz, izmarit, kırlangıç bolca çıkar.
EKİM
Geçici balıkların yazın Karadeniz'de beslenip Marmara Denizi'ne dönüşe başladığı aylardır. Bu, her çeşit balığın bollaşması demektir.
KASIM
Ekim ayındaki balıkların bolluğu ve lezzeti devam eder.
Pisi'nin en nefis olduğu aydır.
ARALIK
Uskumru, lifer, palamut ve torik yağlı olduklarından her türlü yemeği yapılır.
Tekir boldur.
Hamsinin de en lezzetli zamanıdır. :)

ÇİKOLATALI PUDİNG

Her normal kızın zaman zaman tatlı krizleri olur, bu durumdan korkmamak, aksine avantaj haline getirmek gerek diye düşünüyorum. Ne olmuş yani arada sırada çok çikolata yiyorsak... Acil şifa niyetine tatlılar her daim elimizin altında bulunmalıdır. İşte size yoğun çikolata kokusu ve krema kıvamıyla tam da o anların tatlısı olabilecek bir reçete.
Malzemeler;
3 su b. süt
1/2 su b. şeker
2 yumurta
2 y.k. mısır nişastası
1/2 su b. kakao
1 paket vanilya
85 gr. bitter çikolata (Yoğun çikolatası buradan geliyor)
Hazırlanışı;
Tencereyi ateşe koymadan önce içinde yumurtalar çırpılır, süt ve şekerle karıştırılıp, üzerine kuru malzeme ilave edilir. Birbirine iyice yedirdikten sonra tencere ateşe konur ve muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. (Dikkat etmek lazım altı çabuk tutuyor.) Servis edilecek kuplara eşit miktarda dağıtılan puding dışarıda ılındıktan sonra soğuması için buzdolabına kaldırılır. Bu aşamada ben kupların üstünü açık bıraktığım için sanırım ! ertesi gün pudingin üstünde yarıklar oluştu. Tadından hiçbirşey kaybetmemesine rağmen görüntü biraz bozuldu. Bunun olmaması için iyice soğuduktan sonra eğer hemen tüketilmeyecekse sanırım üstünü streçle kapatmak gerekiyor. Onun dışında bitter çikolatanın verdiği o acımsı ve yoğun çikolata tadı anlatılmaz, yaşanması lazım. Deneyenlere afiyet olsun...

9 Eylül 2008

NE ZAMAN DOĞALINI YEDİĞİMİZİ BİLELİM


Yoğun bir iş temposunda çalıştığı halde evlerinde de herşeyin düzenli ve yolunda gitmesini isteyenler bilirler ne demek istediğimi... Hele hele iş ve ev arasındaki koşuşturmaya bir de yapacağım diye tutturulan doktora tezi de eklenince, bir gün 24 saat olsa acaba yeterli olur muydu şüphesini taşıyan benim için, burası tam anlamıyla bir kaçış yeri haline geldi. Ne yazık ki, taze sebze ve meyveler arasında gezmeyi çok sevdiğim pazara gitmek artık lüks oldu. Büyük marketlerin manav reyonlarından alışveriş ede ede fark ettim ki; herşeyin en iyisi var diyen sevgili eşime de bilgi olsun, neredeyse tüm meyve ve sebzeler her daim bu raflardaki yerini koruyor. İyi de, hani bunların mevsiminde yeneni sağlıklıydı! İşte size yeni takıntım: bundan böyle hangi ay doğa ana bize ne sunduysa o yenecek, bu uğurda domatesten dahi vazgeçilecek. Taylan Kümeli ve ekibinin hazırladığı bu takvim, mutfağımın baş köşesinde yerini aldı bile.

30 Ağustos 2008

DONDURMALI İRMİK HELVASI

Cafe Fernando'da görerek denediğim dondurmalı irmik helvası, dışarıda yediğimiz benzerlerine göre daha hafif oldu. Aslında bunun sebebi, özgün tarifinde yer alan konserve haldeki şekerli süt yerine az miktarda şekeri sonradan ilave ettiğim süt ve krema galiba. İyi de oldu ama, deneyenler memnun kaldı :) Ben okuduğum tarifin yanında yaptığım değişiklikleri de yazarak veriyorum.

Malzemeler
80 gr. tereyağ+2 çorba kaşığı kanola yağı (ben ayçiçek yağı kullandım)
1+1/3 su b. irmik (250 gr.)
1/4 su b. çam fıstığı
400 gr. koyulaştırılmış şekerli süt (1 kutu krema + 1 bardak süt + 4 çorba kaşığı şeker)
1+1/4 su b. kaynar su

Hazırlanışı
Bir tavada eriyen yağa irmik ilave edilerek 15-20 dk. rengi koyulaşana kadar orta ateşte kavrulur. Ben şekerli süt bulamadığım için ayrı bir yerde süt ve kremayı birlikte kaynatıp şekeri ilave ettim. rengi değişen irmiğe süt ve kaynar su ilave edilerek 15 dk. kısık ateşte pişirilir. Arada bir kapağını açıp karıştırmak gerekiyor. çam fıstıkları da farklı bir tavada yağsız kavrulur ve servis için 1 çorba kaşığı ayrılarak geri kalan fıstıklar pişen helvaya ilave edilir. Helvanın altı kapatılır ve kapağı ile arasına kağıt bir havlu sıkıştırılarak 15 dk. demlenmesi beklenir.
Bu arada, ben irmik helvasını içine dondurma koyarak servis yaptım. Fakat o kadar hızlı erimeye başladı ki, resmini çekemeden servis etmek zorunda kaldım. Bu işin bir püf noktası olmalı, öğrenince ayrıca yazarım. Yaptığım işlem şu şekilde; Bir çorba kasesine sıcak irmiği kaşıkla ortasını çukur bırakacak şekilde döşedim. Dondurmayı da ortadaki çukura oturtup tabağa ters çevirdim. Dediğim gibi sıcak helvanın içinde dondurma hızla erimeye başladı. Dondurmayla servis edildiği için şekerin az olması daha rahat yenmesini sağladı bence.

29 Ağustos 2008

DOMATESLİ PİLAV



Daha önce fırında yaptığım lor peynirli domatesli pilava benzer bir pilavı bu kez tencerede yaptım. Domates rendesiyle domates kurularını da ekleyince öyle güzel koktu ki, peynir eklemeyi düşünmedim bile. İşte tarifi;
Malzemeler
2 su b. pirinç
3 su b. kaynar su
3 domates
3 domates kurusu
Et bulyon
1 kesme şeker
Tereyağ+sıvıyağ
Tuz
Hazırlanışı
Tencereye yağ ve domates rendesi konarak, domates pişirilir. Yıkanıp sıcak suda bekletilen pirinçler ve küp şeklinde ufak ufak kesilen domates kuruları, domatesli karışıma eklenir ve biraz kavrulur. Bulyonun eritildiği kaynar su ve kesme şeker tencereye ilave edilir, altı kısılarak pilavın pişmesi sağlanır. Suyunu tam çekmeden önce tuz katılır ve bir kere karıştırılır. Pilav suyunu çekince altı kapatılır ve demlenmesi için kapağı kapalı bir şekilde 30 dk. bekletilir.

ZEYTİNYAĞINDA DOMATESLİ BİBER



Dolabımın derinlerinde ne yapacağını bilmeden bekleyen biberlerimi en sonunda güzel bir zeytinyağlı yemeğe dönüştürdüm. Hem kolay, hem de bu sıcak günlerde yoğurtla soğuk soğuk yenebilecek bir yaz yemeği oldu.

Malzemeler
1/2 kg. sivri biber
4-5 domates
2 orta boy soğan
3 diş sarımsak
Zeytinyağı

Hazırlanışı
Geniş bir tencerenin tabanına ufak parçalara kesilen biberler yayılır. Üstlerine kabukları soyulmuş ve doğranmış domates eklenir. Sarımsaklar ufak ufak kesilir, soğan yarım halka doğranır ve en üste konur. Tüm malzeme yayıldıktan sonra en üste zeytinyağıgezdirilerek orta ateşte kapağı kapalı bir şekilde kendi buharıyla ağır ağır pişirilir. Kızartma yerine rahatlıkla yenebilen bir domatesli biber olur...

26 Ağustos 2008

ISLAK KEK

Malzemeler
3 yumurta
2,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
6 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 çay bardağı iri kesilmiş ceviz

Hazırlanışı
Yumurta ve şeker, şeker eriyene kadar çırpılır. Süt ve sıvıyağ da sıvı karışıma eklenir. Kakao ve vanilya da eklenerek karıştırılan sıvı karışımdan bir kase ayrılır. Un ve kabartma tozu ince bir elekten geçirilerek karışıma eklenir. En son ceviz kırıkları da katılarak, yağlanmış borcama dökülen kek karışımı 200 derece fırında pişirilir. Fırından çıkınca ayırdığınız sıvı karışım, kekin üstünü ıslatacak şekilde dökülür ve 15-20 dk. iyice sıvıyı çekmesi için bekletilir.

PATATESLİ BUZLUK BÖREĞİ


MERCİMEKLİ KÖFTE

Malzemeler
1 su b. kırmızı mercimek
2 su b. ince bulgur
2 baş kuru soğan
1 çay b. zeytinyağı
2 y.k. biber salçası
2 y.k. domates salçası
Pul biber, karabiber, tuz
1 çay b. sıcak su
1 demet maydanoz
Marul yaprakları

Hazırlanışı
Yıkanan mercimek derin bir tencereye konur. Üzerini iki parmak geçene kadar su eklenir. Yumuşayıp ayrılmaya başlayana kadar kaynatılan mercimekte az su kalınca altı kapatılır ve üzerine bulgur ilave edilerek kapağı örtülür. 35-40 dk. bulgurun şişmesi için beklenir. Ayrı bir yerde ince doğranmış soğan, yağda öldürülür. Salça ve baharatlar da eklenir. En son sıcak su eklenerek soğanların iyice yumuşaması sağlanır. Mercimekli karışıma eklenen soğanlara, ince kıyılmış maydanoz ve tuz ilave edilerek yoğrulur. Servis tabağının altına marul yaprakları yayılarak üstüne mercimekli köfteler dizilir.

TİRAMİSU

Malzemeler
Hazır kakaolu kek tabanı
3 tatlı kaşığı neskafe
3 çorba kaşığı şeker
2 su bar. kaynar su
3 kaşık un
1/2 lt. süt
1 paket vanilya
1 çay bardağı şeker
2 yumurta
200 gr. labne peynir
Üstü için kakao


Hazırlanışı
Kaynar suya neskafe ve şeker ilave edilerek erimesi sağlanır. Kek tabanlarından ilki pastanın yapılacağı altlığa alınarak karışımın yarısıyla ıslatılır. Un, süt, yumurta ve şeker tencerede karıştırılıp ocağa konur. Muhallebi kıvamını almaya başlayınca labne peynir eklenir. Hızla çırpılarak krema kıvamına getirilen karışımın altı kapatılarak vanilya eklenir. Mikser yardımıyla tekrar çırpılarak pürüzsüz hale getirilen muhallebinin yarısı ıslanmış kek tabanına dökülerek bir bıçak yardımıyla düzgün bir şekilde yayılır. Diğer kek tabanı da aynı şekilde ıslatılarak üste konur. Kalan muhallebi pastanın üstünü ve yanlarını kaplayacak şekilde sürülür. İnce bir süzgece konulan kakao süzgece küçük dokunuşlarla pastanın üstüne serpilir. Buzdolabında 2 saat bekletildikten sonra ise afiyetle yenebilir.

BEBEK LOKUMLARI


Sevgili Pelin doğum yapalı 1 ay oldu ama ben lokumlu keselerimin resimlerini ancak siteye ekleyebildim. Elif de lokum gibi kız oldu valla, öp öp doyamıyorsun.


Bu keseleri hazırlamadan önce photoshop programıyla üzerinde "Hoşgeldin Elif" yazan minik kartlar hazırladım. Sonrasında ihtiyacım olan pembe tül keseler, lokumları içine koyabileceğim plastik ağzı kilitli küçük paketler, lokum ve süslü karton kutular. Lokumları önce hava almayan plastik keselere ardından pembe tül keselere koydum. Kartları, üzerlerinde açtığım zımba delikleriyle keselerin ağzını kapatan kurdelaya bağladım ve en sonunda hepsini karton kutulara koyup, mutlu haberin gelmesini bekledik... Mutluluklarla dolu uzun ömürler Uysal Ailesi :)

21 Ağustos 2008

FIRINDA DOMATESLİ PİLAV

Malzemeler;

2,5 su bardağı pirinç
1 orta boy kuru soğan
3 domates
2 sivri biber
1 dilim dil peyniri
2 kuru domates
1 tatlı kaşığı ince doğranmış taze nane
Kırmızı pul biber, tuz
Üzerine 1 yemek kaşığı tereyağı

Hazırlanışı;

Yıkama suyu berraklaşana kadar sudan geçirilen pirinçler, derin bir tencerenin içine alınır. Üstünü iki parmak geçene kadar suyla doldurulur. Tuz ilave edilerek pirinçler haşlanır. Hafif yumuşayana kadar pişirilen pirinçler, tel süzgeçe alınır. Ayrı bir yerde ufak halkalar halinde kesilmiş sivribiberler yağda öldürülür. Rendelenmiş domates de eklenerek, domatesler suyunu verene kadar pişirilir. Önceden ıslatılmış kuru domatesler zar büyüklüğünde kesilerek karışıma eklenir. En son baharatlarla tatlandırılan domates sosu haşlanmış pirince eklenir ve çok nazik hareketlerle pirinçler ezilmeden karıştırışır. Küp şeklinde dilimlenmiş dil peyniri de eklenerek içi yağlı kağıtla kaplanmış kek kalıbına karışım dökülür. Üstü düzeltildikten sonra ufak parçalar halinde bölünmüş tereyağı parçaları en üste konur ve 170 derecede hafif kızarana kadar fırında pişirilir.

19 Ağustos 2008

ERİŞTELİ FIRINDA KABAK

Fırında kabak, her mevsim sıcak yada soğuk severek yediğimiz bir yemek aslında. Bu sefer, evde ekmek içi olmadığından az haşlanmış ev yapımı domatesli erişte katarak hazırladım, daha lezzetli oldu.
Malzemeler;
6 orta boy kabak
2 yumurta
Yarım demet maydanoz
Yarım demet dereotu
1 su bardağı önceden az haşlanmış erişte
1 avuç içi kadar beyaz peynir
Tuz, karabiber, kırmızı biber, 2 yemek kaşığı zeytinyağı
Üzeri için rendelenmiş kaşar peyniri
Hazırlanışı;
Rendelenmiş kabaklara yumurta, ince doğranmış dereotu ve maydanoz, erişte, ufalanmış peynir ve baharatlar eklenerek yoğurulur. Eğer kabaklar su salarsa merak etmeyin çünkü erişte bu suyu zaten çekecektir. Çok derin olmayan genişçe bir fırın kabına dökülen karışımın üstüne kaşar peynir rendelenerek 200 derece fırında 20-25 dk. üzeri kızaran kadar pişirilir.

HAVUÇLU ve CEVİZLİ KEK

Eşim sabahları kahvaltıda çok az yiyor. Ben ise dünyaları götürüyorum. Tabii benim hapur hupur daha çatalımdaki bitmeden gözümün tabaktaki peynirde olma hallerimle; onun bu çatalın ucunu peynire sürtme durumu hiç uyuşmuyor. Utanıyorum valla bu durumumdan. Ancak masada kek olunca beyefendi çok ilginç bir şekilde bol miktarda peynir yemeye başladı. Elbette, bu durum bende yeni kek tarifleri deneme şekline dönüştü. Aslında özgün kakaolu kek tarifinden kakaoyu çıkartıp onun yerine havuç ve ceviz ekleyerek mis gibi limon kokan bu keke ulaştım.
Malzemeler;
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
3 orta boy havuç
1 çay bardağı iri doğranmış ceviz içi
1 tatlı kaşığı tarçın
2 su bardağı un
Kabartma tozu
Vanilya

Hazırlanışı;

Yumurta ve şeker, şeker taneleri eriyene kadar çırpılır. Yağ ve süt de eklenerek sıvı malzeme iyice karıştırılır. Rendenin küçük tarafıyla havuçlar sıvı karışıma eklenir. İnce bir elekten geçirilen un, kabartma tozu ve vanilya sıvı karışıma eklenir. En son tarçın ve ceviz içi de katılarak karıştırılan kek hamuru yağlanmış kalıba dökülür ve ilk 15 dk. 200, son 10 dk. 180 derecede pişirilir. Ben kalıba dökdükten sonra üzerine dayanamayıp bir kaç tane damla çikolata koydum.

GÖZ BEBEĞİMİZ "ELİF"

Yıllardır birlikte olduğumuz arkadaşlarımız Pelin ve Atalay'ın kızı Elif; onların da bizim de ilk göz ağrımız. Yaşıtlarımızın evlenmesi artık garip gelmiyor, o heyecanları çok kısa aralıklarla birlikte yaşayıp atlattık. (Bir seviye ilerledik:)) Ama Elif''i kucağımıza aldığımızda hissettiğimiz o duygu, uykudan uyandırıyor ve artık O var diyor. Pelinciğimin hamileliği boyunca da çok yoğun heyecanlar yaşadık ve sonunda küçük meleğimiz Elif'le buluştuk. O kadar masum ve güzel ki; karşısında saatlerce durup seyredebilirsiniz. İnşallah hayatı boyunca şimdi olduğu gibi melekler bütün iyilikleri, güzellikleri, mutluluğu ona taşır.

14 Ağustos 2008

PATLICAN EZME


Eskiden patlıcanı ağzına koymayan ben, nedense son zamanlarda közlenmiş ve yoğurtla karıştırılmış bu yemeği çok sever oldum. Galibe eşimin de keyifle yiyor olması beni teşvik etti. Kolayca yapılan bu meze çok da lezzetli oluyor. Aslında közlenen patlıcanlar buzluğa atılabilir mi diye bir keşif yapmam lazım. Bu aralar kışa hazırlık amacıyla neleri dondurabilirim ile kafamı yoruyorum. Kırmızı biber ve domates püresi deneyeceklerimin başında geliyor.
Denemelerimde başarılı olursam, sizlerle paylaşacağım...


Malzemeler;
4-5 adet orta boy patlıcan
2 diş sarımsak
1 kase süzme yoğurt
1/2 limon suyu
Tuz, zeytinyağı

Hazırlanışı;
Fırının ızgara kısmında közlenen patlıcanlar soğuduktan sonra kabukları soyularak bir kaba alınır. Çatal yardımıyla uzunlamasına tırtıklanarak parçalanan patlıcana, kararmaması için yarım limon suyu eklenir. Bu arada sarımsaklı yoğurt karışımına tuz ve zeytinyağı ilave edilerek soğuyan patlıcan ezmesiyle karıştırılır. Buzdolabında soğuduktan sonra servis edilir ve afiyetle yenir...

13 Ağustos 2008

ETLİ CANELLONI
















Malzemeler;

1 kg kuzu kuşbaşı
2 orta boy soğan
3 domates
3 sivri biber
10 tane dikdörtgen lazanya şeridi
Pul biber, karabiber, kekik, tuz

Domates Sosu için;
4 domates
1 y.k. domates salçası
1 y.k. biber salçası
4-5 domates kurusu
1 diş sarımsak
1 su bardağı sıcak su

Üstü için;
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri


Hazırlanışı;

Yemeği hazırlamaya öncelikle lazanya şeritleri haşlanarak başlanır. Kaynayan tuzlu suya her defasında 3-4 tane olmak üzere lazanyalar atılır ve yapışmamasına dikkat edilerek yumuşatılır. Sararken yırtılmaması için haşlama süresi en fazla 5 dk. tutulmalıdır. Bir diğer tarafta etlere küçük küçük kıyılmış soğan eklenir. Suyunu verdikten sonra ufak doğranmış sivri biber ve domates eklenir. Pişmeye yakın baharatlar da katılarak tüm suyunu çekmesi sağlanır. Domatesli sos için doğrayıcıdan geçirilen domateslere salça eklenir. Rendelenen sarımsak, ufak kesilen domates kurusu da ilave edilerek kısık ateşte kavrulur. En son sıcak suyla kaynatılır. Haşlanan lazanya şeritlerinin içine etli karışımdan bir kaşık konulur ve rulo şeklinde sarılır. Altı yağlanan fırın kabına bitişik olarak dizilir. En üste hazırlanan domatesli sos dökülür. Fırında 15-20 dk. pişirilir. Fırından çıkmadan önce kaşar peyniri eklenir ve bir süre kapalı fırında peynirin erimesi beklenir. Afiyet olsun.

GERİ DÖNÜŞÜMLÜ FİKİRLER

Günümüzde ekolojik ürünlere ve geri dönüşüm kapasitesi olan fikirlere çok ihtiyaç var. Aslında herkes evinde gözardı ettiği bir takım tüketim maddelerini atmadan önce tekrar gözden geçirse, bunun gibi yaratıcı birçok fikir üretilebilir.
http://www.marthastewart.com/ isimli sitede, buradakiler gibi geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilen birçok öneri sunulmuş. Örneğin; eski parfüm, ilaç, kozmetik, konserve vb. gibi cam şişeleri bir tepsi üzerinde tek çiçeklik vazolar olarak kullanılabilir. Şarap şişelerinden çıkan mantar tıpalar, 25-30 kadarı biriktirildikten sonra hırdavatçılarda bulunabilecek kelepçelerle birleştirildikten sonra nihale olabilir. Kalın ve yeşil bardakların da, geri dönüştürülmiş cam şişelerden yapıldığını hatırlamak, alışveriş sırasında tercihlerimizi yönlendirebilir. Ve son olarak kış aylarında bizi ısıtan rengarenk atkılar eskidiklerinde atılmaz ve aynı boya getirildikten sonra yan yana dikilerek bu sefer battaniye göreviyle bizi ısıtmaya devam eder.

FIRINDA BİBERİYELİ TAVUK

Malzemeler;

6 tane tavuk baget
3 tane patates
3 domates
3-4 sivri biber
2 yemek kaşığı salça
1 su bardağı sıcak su
Pul biber, kekik, biberiye, tuz


Hazırlanışı;


Borcama dizilen tavuk bagetlerin üstüne portakal dilimlenmiş patatesler, kabukları soyularak aynı şekilde dilimlenmiş domates, üç parçaya bölünmüş sivri biber taneleri yerleştirilir. 1 su bardağı sıcak suda eritilen salça, fırın kabındaki malzemenin üstüne eklenir ve el yöntemiyle iyice karışması sağlanır. baharatlar da karışıma eklendikten sonra orta ısıda fırında 35-40 dk. pişirilir.

KIRMIZI BİBER ve PATLICAN DOLMASI

Malzemeler;
5 tane kırmızı biber
8 tane kuru patlıcan
250 gr. kıyma
4 tane kuru soğan
Yarım su bardağı pirinç
Bir tutam maydanoz
2 diş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
Karabiber, pul biber, yağ ve tuz
Hazırlanışı;
Biberlerin içleri çıkartılarak yıkanır. Patlıcanlar kaynar sudan geçirilerek yumuşatılır. Kıyma ile kalan malzemeler karıştırılarak etli iç hazırlanır. Patlıcan ve biberler bu iç malzemeyle doldurulduktan sonra altına yarım su bardağı su konmuş fırın kabına düzgün bir şekilde yerleştirilir ve fırında pişirilir.

ÇERKEZ TAVUĞU

Malzemeler;

2 tavuk göğsü
1 büyük soğan
2 dilim ekmek içi
1 çay bardağı ceviz içi
Sarımsak
Pul biber

Hazırlanışı;
Tencerede tavuk göğüsleriyle soğanları haşladıktan sonra tavuk suyunun bir bardağı ayrılır. Doğrayıcıda ekmek içleri, sarımsak, haşlanmış soğan ve ceviz içi çekildikten sonra tavuk suyu da bu karışıma eklenerek bulamaç kıvamında bir sıvı hazırlanır. Derin bir kabın içine tiftiklenen tavuk içleri karabiber ile tatladırıldıktan sonra hazırlanan bulamaçtan yarım çay bardağı ayrılarak kalanı tavukla karıştırılır. Servis tabağına aktarılan tavuklu karışımın üstüne kalan bulamaç yayılır. Isıtılan zeytinyağında eritilen pulbiber ile tavuk servis edilir.

12 Ağustos 2008

FESLEĞENLİ DOMATES ÇORBASI

Çorbaların en güzeline fesleğen çok yakıştığı için bolca ekledim ve evimizi iştah açıcı bir koku doldurdu.

Malzemeler;
5 tane orta boy domates
1 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı domates ezmesi
2 su bardağı su
Kırmızı biber, fesleğen, nane ve tuz

Hazırlanışı;
Rendelenen domatesler tencerede kaynatılır. Üzerine salça ve domates ezme eklenir. Salça eridiğinde sıcak su ilave edilir ve kısık ateşte pişirilir. Pişmeye yakın baharatlar da çorbaya katılır.



KIRMIZI YEMEKLER ve diğerleri


Bu aralar yemek yapmak kadar yaptıklarımı güzel fotoğraflamakla da ilgileniyorum. Kırmızı kase ile siyah masa örtüsü birbirine yakıştı. Beyaz fırın kabındaki kırmızı biberler ve her ne kadar küçültülmüş halinde tavukların üzerindeki kırmızı biber ve domatesler seçilmese de tüm hazırladıklarımda kırmızı birşeyler mevcut.

DONDURMALI SOĞUK KAHVE

Sıcak yaz günlerinin bence en tatlı içeceği bu soğuk kahve. İstediğiniz tür dondurmayla tatlandırabileceğiniz bu içecek sadece sütle yapılması bakımından da kalsiyum açısından zengin.

Malzemeler;
10 küp buz
1 su bardağı soğuk süt
1 tatlı kaşığı kahve
1 top kakaolu dondurma
Üstüne çikolata rendesi

Hazırlanışı;
Buzlar doğrayıcının buz kıracağında çekilerek kar haline getirilir. Üzerine kahve eklenerek kahve tanecikleri eriyene kadar tekrar çekilir. Ardından sütün yarısı ve dondurma ilave edilen karışım homojen bir kıvam alana kadar karıştırılır. Bardağa boşaltılan dondurmalı kahve karışımına kalan süt ilave edilir. Üstüne çikolata rendelenerek servis edilir.

YOĞURTLU HAVUÇ ve KABAK SALATASI

Lütfen kabak tadı verdi demeyin, çok bilinmesine rağmen alın size bir kabaklı tarif daha...

Malzemeler;
4 orta boy kabak
5-6 orta boy havuç
Yoğurt
Sarımsak
Dereotu

Hazırlanışı;
Ayrı ayrı rendelenerek tavada birer kaşık zeytinyağıyla öldürülen kabak ve havuçlar yine ayrı kaplarda sarımsaklı yoğurt karışımıyla karıştırılır. Kabaklı içe ufak kesilmiş dereotu da ilave edilir. Dikdörtgen borcamın iki uzun kolu boyunca yayılan kabaklı için ortasına havuçlu karışım dökülür. Soğuyunca servis edilir.

YOĞURTLU KÖZDE KABAK

Büyükada'da babam ve kardeşimle geçirdiğim haftasonundan lezzetli bir hatıra. Kabaklı yemekleri çok severek yaparım ama daha önce hiç közde kabak yapılabileceğini düşünmemiştim. Büyükada'daki Club Mavi'den gelen tarif; kabaklar uzunlamasına ikiye bölünüp közde pişirildikten sonra ona en çok yakışan yoğurt ve sarımsak ilavesi yapılır. Dereotuyla süslenerek servis edilir.

DOMATESLİ FİRİK BULGURU





Firik bulguru, normal buğdayın közlenerek kurutulmuş hali. Hafif ekşimsi tadıyla domatesli pişirilince çok lezzetli oluyor.


Malzemeler
1 su bardağı firik bulguru
3 domates
1 büyük boy soğan
2-3 domates kurusu
1 su bardağı sıcak su
1 kesme şeker
Tuz, kırmızı pulbiber
Taze nane

Hazırlanışı
Küçük küpler halinde kesilen soğanlar yağda öldürülür. Domates kuruları 15-20 dk. önceden suya konulur. Yumuşayınca onlar da küçük küçük kesilerek pişen soğana ilave edilir. Domatesler rendelenir ve tenceredeki karışıma eklenir. Domates suyunu hafif çekene kadar pişirilir. Ardından yıkanıp süzülen bulgur tencereye konur. Üzerine sıcak su ve 1 kesme şeker ilave edilerek kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. Pişmeye yakın tuz ve pulbiber ilavesi yapılır. Altı kapatılarak yarım saat kadar demlenmeye bırakılan bulguru servis ederken nane yaprakları kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.

31 Temmuz 2008

AŞKISIR
















Ne yaparsanız yapın içine sevgi ekleyince daha lezzetli oluyor. Geleneksel kısırın sunumu da o bakışla ele alınınca böyle oldu:) İşte tarifi;

Malzemeler:


2 su bar. ince bulgur
2 su bar. sıcak su
1 y.k. domates salçası
1 y.k. biber salçası
Maydanoz
5-6 dal taze soğan
1 büyük kuru soğan
Sumak, kırmızı pul biber, tuz, nane
Zeytinyağı ve 1,5 limon suyu

Hazırlanması;


Sıcak suda eritilen salçalar derin bir tencerenin içinde bekleyen bulgura eklenir ve ağzı kapalı bir şekilde 20 dk. bekletilir. O esnada, yeşillikler ve soğan çok ince olacak şekilde kıyılır. Suda şişen bulgura yaşillikler ve baharatlar eklenir ve karıştırılır. En son zeytinyağı ve limon ile hazırlanan sos kısıra ilave edilir ve ardından afiyetle yenir...

Portakallı Kereviz, Patlıcan Ezme ve Narlı Meksika Fasulyesi















Sebzeleri herkes tarafından yenebilir yapan tarifler çok yararlı. Özellikle de benim gibi sebze seven biriyseniz. Bu salataları; annemler ve eşimin teyzeleri bize yemeğe geldikleri zaman hazırlamıştım. Her biri soğuk yenebildiği için önceden hazırlanıp son anda servislere yerleştirilebiliyor. Bizim gibi kalabalık aileler için önemli bir detay :) Özellikle, narlı meksika fasulyesi tarifi çok beğenildi.

NARLI MEKSİKA FASULYESİ
Malzemeler
1 kutu konserve meksika fasulyesi
1 demet maydanoz
1 narın içi
Sosu için; Zeytinyağı, limon suyu, nar ekşisi
Hazırlanışı
Küçük parçalar halinde kıyılan maydanozun içine önceden süzülen ve yıkanan fasulyeler eklenir. Nar taneleri de ilave edilerek karıştırılan salataya, masaya getirilmeden önce sosu ilave edilir. Biz genellikle az tuzlu yediğimiz için bu tariflere tuz yazmayı hep unutuyorum.

PORTAKALLI KEREVİZ
Malzemeler
4-5 tane orta boy kereviz
1 kase süzme yoğurt
1 limon suyu
1 çay bardağı kesilmiş ceviz içi
3-4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı mayonez
3 tane orta boy portakal
Süslemek için; taze nane yaprağı
Hazırlanışı
Kerevizler temizlenerek derin bir kabın içine rendelenir. Kararmaması için 1 limon suyu eklenir ve karıştırılır. Üzerine yoğurt, mayonez, sarımsak, ceviz içi ve az miktarda zeytinyağı ilave edilerek tekrar karıştırılır. Portakallar soyularak 1 parmaktan biraz daha ince olacak şekilde yuvarlak dilimlenir. Çevresindeki beyaz da alınarak servis tabağına dizilir. Üzerlerine kerevizli iç eşit olarak paylaştırılır ve nane yaprakları ile süslenerek sunulur. Afiyet Olsun...

PATLICAN SALATASI
Malzemeler
5-6 tane orta boy patlıcan
1 kase süzme yoğurt
3-4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı mayonez
1 limon suyu
Tuz, zeytinyağı
Hazırlanışı
Fırında yada ağzı kapalı bir teflon tencerede közlenen patlıcanlar soyulur ve üzerine limon suyu ilave edilerek bir çatal yardımıyla ezilir. Ardından diğer malzemeler de eklenerek karıştırılır ve servis edilir. Patlıcanlı salata çok çabuk sulandığı için masaya getirmeden hemen önce servis tabağına almak gerekiyor.

İLK TATİL


" Seni anlatacaktım. . Senden söz edecektim. . Ya da senden haberdar edecektim. Seni bilsinler istedim belki de . . İsmini söylesem; kimin aklında şımarık, kimininkinde uysal, kiminde cahil, kiminde alim, kiminde mazlum, kiminde zalim, kiminde genç, kiminde yaşlı, kiminde çirkin, kiminde güzel birşeyler canlanacaktı. Herkes kendi aklından, kendi geçmişinden, kendi kitaplarından, kendi tarihinden, kendi açısından, yani 'kendi'nden bir olta takacaktı sana...Rengini söylemeye kalksam, kimi kötü, kimi iyi, kimi yakan, kimi yanan, kimi duran, kimi koşan, kimi ayık, kimi sarhoş sanacaktı seni. Herkes ' kendi ' rengiyle boyayacaktı seni..Kokunu anlatsam, kimi hoş, kimi iğrenç, kimi hafif, kimi ağır, kimi çiçekli, kimi baharatlı sanacaktı seni. Herkes ' kendi ' burnuyla koklayacaktı seni...Huyundan söz etsem, kimi iyi, kimi kötü, kimi korkak, kimi cesur, kimi tembel, kimi çalışkan, kimi kahraman, kimi kaçak, kimi akıllı, kimi deli sanacaktı seni. Hepsi ' kendi ' kalbinin penceresinden seyredecekti seni... Baktım ki, neyinden bahsetsem ' onlara ', neyinden söz açsam ' onlardan ', neyini söylesem ' onların ' olacak, ne söylesem örtecek seni, sustum, hiç anlatmadım. .. . . . "Cem Mumcu - Hayat Gerçeğe Perde

BODRUM'dan HATIRA


Biz Bodrum'un o kalabalık yerlerinde değiliz. Evimiz küçük bir köy havasındaki yerleşmede. Adını söylemeyeceğim çünkü keşfedilmesini çok da istemiyoruz. :)
Annemlerin yanında tatil çabuk geçti, bize de hatırası kaldı. Bir sonraki yaza üç kişilik bir aile olup, Bodrum'a gitmeyi dilemekten başka yapacak birşey yok gibi. Ben yedim, siz yapın diye işte tarifler...

ŞİŞTE KILIÇBALIĞI
Kılıçbalığının etli kısımlarını büyük parçalar halinde keserek yanına limon dilimleri, defne yaprağı ve domates dilimleriyle şişlere geçirmişler. Izgarada pişen balık harika olmuştu.

DENİZ BÖRÜLCESİ
İstanbul'da marketlerde satılan avuç kadar deniz börülcesine benzemez Bodrum'unki. Akyarlar pazarında her hafta bol miktarda bulunan bu yeşil sebze, deniz kenarında yetişen, içinde odunumsu bir iskeleti olan ve bu nedenle hazırlaması oldukça zor ancak çok lezzetli bir mezedir.
Haşlama suyuna tuz eklenmesine gerek yok çünkü zaten deniz suyunu taşıyor. Bir tencere kaynar suda haşlandıktan sonra süzülür ve her dalı teker teker içindeki ayıklanır. İsterseniz sarımsaklı yoğurt ekleyerek bir salata yapabileceğiniz gibi teyzemin yaptığına benzer ikiye bölüp yarısını yoğurtla diğer yarısını da limonlu zeytinyağlı tatlandırabilirsiniz. Ellerine sağlık teyzoşum...

YOĞURTLU YEŞİL MERCİMEK
Yeşil mercimekli yemekleri çok sevmemin nedenlerinden en önemlisi; et yerine rahatlıkla yenmesi. Bu salata da sıcak yaz günlerinde afiyetle tüketilebilecek bir öneri. Bir gece önceden suya koyup sabah haşladığım 1 bardak yeşil mercimeği sarımsaklı yoğurt, zeytinyağı, küçücük kesilmiş dereotu ve maydanozla karıştırıyorum. İşte size doyurucu ve sağlıklı bir yemek.

FIRINDA PEYNİRLİ KIRMIZI BİBER VE KABAK GRATEN


Kırmızı biberin tazecik ve bol olduğu bu zamanlarda soframızdan hiç eksik etmediğimiz közde biberi bu sefer içini peynir doldurarak fırında denedim. Tadı ve görüntüsü muhteşem oldu. Peynirli harcı kabak ve kırmızı biber için birlikte hazırladım; o yüzden yalnız birini yapacaksanız bu miktarın yarısını kullanın. 1 büyük kase lor peyniri, 1 avuç içi kadar beyaz peynir, 1 çorba kaşığı ince doğranmış dereotu, 1 çorba kaşığı ince doğranmış maydanoz, kuru nane, pulbiber, karabiber ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı. İyice birbirine yedirilen peynirler, kırmızı biberlerin içine doldurduktan sonra bir fırın kabına koyup yaklaşık 20 dk. fırında pişirilir. Fırın kabının içine bir miktar su koydum ki, kurumasın. Kabaklı graten için de, soyup uzunlamasına ikiye kesilen kabakların içleri bir çay kaşığı yardımıyla çıkartılır. (Çıkan içi ben ileride mücver yaparım diye buzluğa attım) Kayık olan kabakların içleri peynirli harçla doldurup fırına verilir. Her ikisi içinde; üstleri hafif kızarmaya başlayınca küp kesilen kaşar peyniri koyulur ve eriyene kadar fırında bekletilir.

27 Temmuz 2008

VİŞNELİ TART

Vişneli tart, yıllar önce tutmaya başladığım tarif defterimin ilk reçetesi. (Tarif yerine bu alanın literatüründe reçete kullanıldığını, geleceğin pasta ustası Gülsen'den öğrendim.)Hazırlaması çok kolay, üstelik hafif meyveli bir tatlı olması da onu daha çok yenilenebilir yapıyor.


VİŞNELİ TART

Malzemeler
Hamuru için;
125 gr. margarin
2 çorba k. toz şeker
1 yumurta
Aldığı kadar (6 kaşık kadar :)) un
Bir tutam tuz

Krema için;
2 su b. süt
3 çorba k. toz şeker
3 çorba k. un
1 yumurta
1 paket vanilya
2 çorba k. margarin
En üste;1 kg. vişne
Sade yada vişneli tart jölesi (İsteğe bağlı)

Tart hamurunun hazırlanmasına, yumurtayı mikserle çırpmakla başlanır. Şeker ve yağ eklenerek çırpma işlemine devam edilir. En son kuru malzeme eklenerek hamur elde şekil alabilecek kıvama getirilir. Yağlanmış kalıba elde şekil verilerek yayılır. Üzerine çatalla birkaç delik açmak, fırındayken kabarmasını engelliyor. Aynı zamanda bir avuç nohut yada ona benzer ağırlıkta birşeyler koymak da işe yarıyor. 200 derecede 20 dk. pişen hamur, muhallebisini beklemek üzere bir kenara koyulur. Sıra iç kremasına geldi. Tencerede çırpılmış yumurta ve şekerin üzerine un ve süt eklenir. Ocaktayken arada altı tutmasın diye karıştırılarak muhallebi kıvamında hazırlanan krema yoğunlaştığında ocaktan alınır. İçine isteğe bağlı olarak yağ ama muhakkak vanilya eklenir. Artık tartın alt hamuru kremasına kavuşabilir. Üst katı oluşturacak vişneler, sıkı bir şekilde tartın üstüne dizilir. Ben koymuyorum ama istenirse en üste hazır tart jölesi hazırlanarak gezdirilebilir. Afiyet olsun...